1 Oca 2015

Kardan Adam Üşür Mü?


Kardan adam yapmayalı uzun zaman olmuş. İki gündür yağan karın birikintilerini fırsat bilip çıktık dışarı. Kar öyle güzel tutuyor ki, üzerine bastıkça karın çıkardığı o gıcır gıcır sesler arasında bir yandan gittikçe büyüyen kartopunu yuvarlıyor bir yandan da sahi ne zamandır yapmıyoruz diye zihnimi kurcalıyorum. Madem yapıyoruz o zaman kocaman bir kardan adam olmalı diyorum.

Kardan adamın ikinci katını çıkarken, yan binanın birinci katındaki pencereden iki kız kardeş: ''Çok güzel, biz de gelip yardım edelim mi?'' dediler, çok istekliydiler geldiler. Kumral küt saçlı olan abla, 10 yaşında, diğeri de kardeşi. Kardeşi ince bir kazakla çıkmış, giydiği spor ayakkabıların da arkasına basmış zayıf sevimli bir kız. ''Ama böyle üşürsün, koş montunu giy de gel.'' dedim. Önce ablasına bakarak ''yok üşümem'' dedi, ama omuzlarını kendine çekmiş, besbelli üşüyor. Sonra, ''Benim montumu ablam giydi.'' dedi. Ablası hemen söze girdi. Mahcup bir tavırla: ''Şey benim de montum var da, ben bunu seviyorum o yüzden giydim.'' dedi. 

O an ürperdim, buz kestim. 
Kardan adam da yanımdaydı. O da buz kesti biliyorum, nasıl üşümesin. Onların çocuk masumiyetiyle alelacele örtbas etmeye çalıştıkları şey, okkalı bir sille gibiydi suratımızda.

Kardan adamın burnu, gözleri, ağzı tamam, şimdi adam 'gibi' oldu. Bitirip alelacele evlere dağıldık. Bugün camdan bakıyorum kardan adamın üstüne hala kar yağıyor. İyice üşümüş olacak ki, artık gülmüyor. Ama kim bilir hangi muzip çocuk çaldı kardan adamın gülüşünü. 

Sahi küçükken de pamuk gibi görünen yuvarlanmış kar bu kadar ağır mıydı, kardan adamın kömür karası gözleri bu kadar hüzünlü mü bakardı, baştan ayağa kar olan bu devasa yaratık üşümüyor muydu boyun boğumuna sarılan o cılız atkıyla?  

Bense, hala üşüyorum...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...